Yazılarım

  • Şükür Dolu Bir Adam: Perfect Days (2023)

    Blogun yazarının çok uykusu olmasına rağmen yeni bitirdiği filmi sıcak sıcak değerlendirmek adına yazdığı yazıdır. Duygularımızın son kullanma tarihi pek uzun değil. İyi mi kötü mü kararsızım ama bu da hayatın bir cilvesi. Bu filmi daha önce kendisinden sinema hakkında dersler aldığım pek kıymetli bir hocamın filmin ona hissettirdiklerinden bahsettiği bir yazısı üzerine izleme kararı… Read more

  • Bir Taşla Üç Kuş: Sebzeli Tavuk Çorbası Tarifi

    Bu blogun sahibinin mutfak işlerinin asla bitmiyor oluşunu anlamlandırmaya çalışmasından, arkadaşının özel ricası olan tavuk çorbasının tarifinden, kadınların yazgısı multi-taskingi kolaylaştırmak adına birkaç deneyimden söz ediyor. Bu seferki bir rica üzerine yazdığım, insanı ayağa kaldıracak bir tavuk çorbası tarifi olacak. Aslında bu tarifi çok önce yazmak istemiştim ama olur ya araya hep bir şeyler girdi.… Read more

  • Toyga Çorbası mı yoksa Dovga Aşı mı?

    Evet bu sefer yazımıza bir soruyla başlıyoruz: Toyga çorbası mı yoksa Dovga aşı mı? Açıkçası yemeklerin isimleri ve patentleri mevzusu çok karışık. Bu yüzden sorumuzun da tek bir cevabının olmadığını söyleyelim. Ama illa bir cevap gerekiyorsa ismine ne dersek diyelim bu çorbanın kalbimizi sıcacık ve yumuşacık yaptığından emin olabiliriz. Birazdan tarifini ve denemelerimi aktaracağım çorbayı… Read more

  • En Duygusal Çorba: Tarhana

    Çorba bizim mutfak kültürümüzün olmazsa olmazı. Yemekte önce çorbalar içilir içimiz ısınır, arkasından gelecek yemekler için mide hazırlanır. Ama ne var ki bu çorbalar arasında da birisinin yeri hepimizde ayrı: Tarhana. “Çorbayla da duygusal bağ kurulur muymuş hiç! Yaşamak için yersin, geçersin.” gibi şeyler duymayayım çünkü çok üzülürüm. “Nereden geliyor bu tarhana? ” diye sorduğumuzda… Read more

  • Yemek: Bizimkisi Bir Aş(k) Hikayesi

    Kayıtlara göre en eski Çağatayca’da rastlanan bir kelime: Yemek. “Yenen şey, aş” anlamlarına geliyor. Ve “yimek” şeklinde kullanılıyor. Bugün hala köylerde “yimek, yi” şeklinde kullanıldığını duymuşuzdur. Ama benim esas merak ettiğim: Aş. Nereden geliyor bu “aş” deyince Nişanyan’da aradığımı buldum. En eski Orhun Yazıtları’nda kelime şu şekilde geçiyor: “içre aşsız taşra tonsuz yabız yablak bodında üze olurtım” yani, “içte aşsız dışta donsuz aç çıplak halk üzere hüküm sürdüm“ Bu sözleri söyleyen Göktürk… Read more

  • Vefakâr, Fedakâr ve Cefakâr Mahmut Hocalara!

    Yaşadığımız dünyada sağlıktan eğitime, alışveriş alışkanlıklarımızdan okuma biçimlerimize kadar her şey bir değişim ve dönüşüm halinde. Bu çok doğal ve büyük ölçüde itirazımız da yok. Değişen alışkanlıklar hayatımızı kolaylaştırıyor. Fakat tüm bu değişime rağmen nostaljinin hazzından mıdır bilinmez bazı teorik kavramlar, eskinin kalıpları içerisinde sıkışıp kalıyor ve bugüne hitap edemeyen dar, çıkmaz ve manasız biçimlerde… Read more